Sayfalar

27.6.10

Akhisar Güncesi

Size bu hafta içinde yaptığım şeyleri nasıl anlatabileceğimi inanın hiç bilmiyorum!
Toparlamanın bir yolu var mıdır ki?

20 Haziran Pazar günü çıkılan uzun bir otobüs yolculuğu ile başlıyor herşey..
Ördek'le kendimizi eğlendirmeye çalışarak 9 saat geçiriyoruz.
Sonra Akhisar'a geceyarısı varılıyor ve önümüzdeki 6 günün yorgunluğundan habersiz, biraz oyalandıktan sonra anca uyuyoruz.

Sonra olayın iş kısmı devreye giriyor:
İlk gün temizlik,
ikinci gün ilk kat boyaları ve bir yandan pencere alçıları,
üçüncü gün ikinci kat boyalar ve pencere boyası,
dördüncü gün alt kısmın boyası başlıyor ve pencere boyaları bitiyor,
beşinci gün alt boya devam ediyor ve pencere temizliği,
altıncı gün ise tekrar temizlik ve eşya yerleştirme.

Programın kısa gözüktüğüne bakmayın, her günün ayrı bir uğraşı ve yoruculuğu var. Temizlikten kastım ufak bir toz alma değil; Vileda'lı, Scotchbride'lı bir temizlikten bahsediyorum.
Boya derken de ciddi ciddi Marshall'dan alınmış 15 kiloluk duvar boyaları.

Doğrusunu söylemek gerekirse, ben projeye başlarken başımızdan büyük bir işe kalkıştığımıza çok emindim.
Evet eğitimde uygulama yapmıştık ama okul boyamak (iki ayrı renk ve türde boyayla bir de) bizi aşarmış gibi geliyordu.
İkinci günün sonunda kurumakta olan fırça izleri ve farklı tonlardaki duvarlar da bunun bir kanıtıydı doğruyu söylemek gerekirse.
Ama ne olduysa oldu, şu altı günün sonunda nefis bir şeyler oldu.
En güzeliyse etrafımızda fır dönen afacanların da okulu beğenmeleriydi.

Bu arada, biz proje için Akhisar'a giderken, etrafta öğrencilerin hatta kimsenin olmayacağına oldukça emindik. Ama bu bir haftada bizi asla yalnız bırakmadılar ve herkes (laf olsun diye gelen bir kaç kişi bile) o tozlu suratlı parlak gözlü çocuklar etrafımızdayken yaptığı işe daha sıkı sarıldı.
Ben, birilerine gerçekten birşeyler kattığımızı ufaklıkların etrafıma toplanıp, çektiğim resimlerine bakarken hissettim.
Ve olup bitenin bir parçası olmak, ciddi anlamda ter dökmek işte o sırada anlam kazandı.

Tabii bu bahsettiğim, "büyük resim".
Kişisel ve "küçük resim" ise bambaşka.

Ama sanırım onu başka bir güne saklayacağım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder