Son zamanlarda başıma gelen ve benim yaptığım şeyler bana çok garip gelmeye başladı.
Bastırılmış bir ben varmış sanki de sıkılıp dışarı çıkmış gibi bir hali var. Tabi o dışarı çıktığındaysa öbür ben sıkışıp kalıyor sonra yanaklarıma hücum edip kıpkırmızı yapıyor.
Kimileri bunu utançtan, heyecandan sanıyor; oysaki o bastırılmış bir benden başka bir şey değil.
Bir biriyle yer değiştirip duruyor bu ikisi.
İki taneler mi ondan bile emin değilim doğrusu...
Ama öyle güzel bir denge buluyorlar ki içimde benim bir şey dememe kalmıyor.
Kendimi az rezil etmiyorum, potlar kırmıyor değilim ama "başıma ne geldi bir bilsen!" demediğim bir gün geçirmedim ne zamandır.
Akşam eve yürürken kafamdan şu cümle geçiyordu:
"Hayat imkansızlıklarla doludur."
Yürürken bu beyana iyi bir cevap arıyordum ve benim yerime cevabı Oasis verdi:
"You gotta make it happen,
You gotta make it happen..."
Hayat imkansızlıklarla dolu, doğru.
Ta ki onu mümkün kılana dek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder