Ben dünyada yaşamakla baş edemiyorum sanırım.
İçinde bulunduğum bu hırs, istek ve amaç karmaşasında nerelerin güvenli bölge olduğunu bilmiyorum ve ben sürekli kopup gitmiş bir akıntının içinde sürükleniyorum.
Ve ben artık o kadar yoruldum ki nefes bile alamıyorum.
Herkes ne kadar meşgul olduğumdan bahsediyor. Herkes bundan bahsediyor ve kimse bu konuda bana bir gram sempati bile göstermiyor. Zaten kimseden "ah senin işin var, şunu da yapmayı ver" demesini beklemiyorum. Ama bana sürekli "diğerlerinden vazgeç" mesajlı yorumlar yapmasa insanlar belki hayat daha kolay olurdu.
Sonra hayatın zincirleme bir şaka gibi üstüme fırlattığı küçük olaylar...
Şunu söyleyebilirim ki bir insanın yok olmak istemesi için iyi bir sebebe ihtiyacı yok, küçük ve tonlarca sebep yeter de artıyor bile.
Hiç bir beklentim karşılığını almıyor.
Kötü yanıysa ben zaten çıtası yüksek olan bir insan değilim; ve hayatımın benim düşük beklentilerimi bile karşılamıyor olması gerçekten çok yıkıcı bir his.
Peki ne yapmam gerekiyor?
Çünkü artık hiç bir müzik kafamın içindeki fırtınanın sesini bastıramıyor ve hissetiğim bu duygu her ne ise kelimelere dökülmemekte çok ısrarcı davranıyor.
Moralimi bozan şeylerin hiç birinin kontrolüne sahip olmayışım beni çaresiz bırakıyor.
Bu bir labirent ve çıkışı yok.
Bu kadar işte.
Böyle basit.
"Dear Dairy
What is wrong with me?
Cause I'm fine between the lines..."
- Travis
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder