Bunalmak; ama gerçekten bunalmak.
Birkaç kağıt daha, bir kaç daha sayı üzerine bastığım, artılar, eksiler, kökler, bulmacalar, gereksiz sorular, kendini tekrar eden sorular, ekrandaki sorular, yazılması gereken kompozisyonlar, yapılması gerekenler, yapılması gerekenler, yapılması...
Bunalmak; ama gerçekten bunalmak. Sıkılmak. Küçülmek. Havada uçan bir nokta haline gelmek. Mikroskobik bir partiküle dönüşmek.
Ta ki Noel Baba göbekli adam kapımı çalıp suratındaki hınzır çocuk gülümsemesiyle yanıma gelene kadar.
Mis gibi de traş losyonu kokuyor, ama ben burnum tıkalı olduğu için kokuyu ancak yanağını benim yanağıma bastırdığında fark alıyorum.
Sırf ben "ne bu sakalın hali?" dedim diye kalkmış traş olmuş, bana yanağını uzatıyor...
Birtanedir benim babam.
valla kim bilir nası biticek diye başladım :D çok şekersin biliyosun dimi :D
YanıtlaSilhepimiz bunlaımdayız bu aralar ama senin yazma şevkin körelmemiş bakıyorumm... iyiye işaret olsa gerek? :D
sevgiler, saygılar