Bugün deli gibi finallere çalışmalıydım.
Aslına bakarsanız öyle de yaptım.
Türkçe, fizik ve az da olsa non-fiction çalıştım.
Bünye alışık olmadığı için reddetti, bir ara boğuluyorum sandım..
Ama akşam yemeğimi yemek için tepsimi hazırlayıp salona gittiğimde tamamen aklımdan çıkmış olan bir şey beni bekliyordu: House'un 6. sezonunun ilk bölümü.
Bunu okuyan arkadaşlarım benden nefret ediyorlar ve muhtemelen yarın bana çok kızacaklar ama evet gerçekten önemliydi. Kendimi arada kalkmak için içimden ikna etmeye çalıştığımı söylesem biraz yararı olur mu? Olmaz değil mi?
Peki bölümün 1 buçuk saat olmasına ne demeli?
Biliyorum, bana kızdınız. Biliyorum, Türkçe finalinden düşük not alırsam mızmızlanmaya hakkım yok...
Ama ne kadar mutlu olduğumu anlatmam pek mümkün değil sanırım.
Sonuçta gerçek olmayan bir hikayenin küçük bir parçasını izleyip kendimi bütün bu günün baskısından kurtardığıma inanmak kolay olmayacaktır onlar için...
İnsanları, hikayeleri öylesine seviyorum ki.
Ve Gregory House'un hikayesi gerçekten olağanüstü bir insanın ürünü olmalı...
Şimdi bir kaç fizik sorusu çözüp Türkçe notlarımı tekrar edeceğim.
Oralarda bir yerlerde finaller yüzünden karnı ağrıyan birileri varsa, her şey güzel olacak bunu bilsin.
Bölümün soundtrack'inden küçük bir alıntı yapmadan edemeyeceğim
-Bu arada insanın çok beğendiği bir filmde çok beğendiği bir müziğin çalması ve onu tanıyıp kendi kendine mırıldanması kadar güzel bir duygu daha var mı? İnanın şu an aklıma gelmiyor!-
"Well this might take a while to figure out
So don't you rush it
And hold your head up high right through the doubt, now
'Cause it's just a matter of time
You've been running so fast
It's the seven day mile
Has you torn in-between here and running away"
-The Frames
6. Sezon mu çıktı??? Tatilde yapıcak bir iş daha buldum! :)
YanıtlaSilCalan sarkinin aslan kral'dan olmasi bence daha mutlu edecek bir durum:D
YanıtlaSil