Sayfalar

30.7.11

"Ben ne düşünüyordum?"

İnsanın kendi kendine "ben ne düşünüyordum?" diye sorması,
bir şeylerin işareti ama;
neyin
ben de bilmiyorum.

29.7.11

4/9

"'That's life'
That's what people say"
- Frank Sinatra
ama şimdi çalan James Brown cover'ı

28.7.11

O gün orada...



Joss Stone olabilmek için, neler vermezdim ki...
(Konserine de gidemiyorum, içimde bir ukte...)

26.7.11

The other sun.


The other sun. (FP!), originally uploaded by caĸə.
Hiç bitmesini istemediğim anlarla dolu bir yaz geçiriyorum; ve bitmesine aslında az kaldı..

25.7.11

Hikaye

"Bir hikaye yaz" dedi.
"Kimin hakkında yazacağım?" diye sordum.
"Artık eli kalem tutmayı unutmuş bir yazar hakkında yazabilirsin" dedi.
"Eli kalem tutmayı unutmadı ki"
"Çizgili kağıtlara, koyu harflerle yazılmış konular hakkında kompozisyon yazmak dışında en son ne zaman eline bir kalem aldı?" diye sordu.
"Unutmadı, ben biliyorum" dedim.
"Peki hikayesini yazacak olsaydın, hikayenin sonu ne olacaktı?" diye sordu.
Odayı uzun bir sessizlik aldı.
Aynaya arkamı döndüm, ve derin bir nefes aldım.
Bana arkasını döndü, ve derin bir nefes aldı.
"Hiç bir fikrin yok değil mi?" diye sordu.
Cevap vermedim.

O hep ukalanın tekiydi zaten.

22.7.11

Panpalarımla İtalya

Geçtiğimiz iki hafta İtalya sokaklarını talan ediyor, mutlu mutlu şarkı söylüyor, dünyanın en sevimli adamlarından birinden caz teorisi öğreniyor, inanılmaz bir başka adamdan caz'ın kendisini öğreniyor ve geceleri bir grup güzel ama bir o kadar da garip insanla müzik yapıyordum.
Çok yorgunum, uykusuzum, ama bu sabah Adam Holzman'ın cazın geçmişi ve geleceği hakkında yorumlarını ve deneyimlerini dinleyemediğim;
Amy London'ın dersinde "Annem"in caz balladlarına ritim tutamadığım;
John Ellis'in o muhteşem ifadeleriyle hızlandırılmış teori dersini kaçırdığım;
Gece panpalarımla abuk subuk shotlar yapıp, etrafımızdaki "mongol" insanlar hakkında komik yorumlar yapamayacağım;
ve çok iyi müzisyenler ve insanlar olduğunu düşündüğüm bir sürü insanı belki de bir daha hiç görmeyeceğim için çok üzülüyorum.
Ciddi anlamda bir boşluğa düştüm.
Bu sadece benim için mi böyle acaba?

Herneyse,
Mutlaka İtalya'ya dönmeli.

Not: Kariyerinde inanılmaz yerlere gelmiş, en iyi cazcılarla çalmış insanların benim 4 dakikalık şarkımı dinledikten sonra yanıma gelip beni bu kadar içten tebrik etmeleri ve elimi sıkmaları, sanırım şu hayatta müzikle ilgili olarak başıma gelen en güzel şey...

7.7.11

Bahsetmeden Geçemeyecektim

İtalya'ya gitmeden önceki son gecemde, bir konser planım vardı.
Gitmemin öyle çok da şart olup olmadığından emin değildim başta, doğruyu söylemeliyim.
Caz Festivali dahilinde genç cazcılardan birinin konseri. Santral'de, açık havada...

Vardığımızda ortam oldukça keyifli gözüküyordu, zaten arkadaşlarla karşılaştık falan derken..

Konser başladı.
Ve muhteşem bir insan önümüzdeki 2 buçuk saat boyunca bizi büyülemek için girişini yaptı.
Bu bahsettiğim insan Jamie Cullum;
ve konseri tek kelimeyle muhteşemdi.
Küçük bir adam, ama küçük ve sempatik bir adam, hatta belki küçük ve sempatik bir çocuk.
Ama bu çocuktan öyle muhteşem sesler çıkıyor, parmaklarından öyle mükemmel melodiler yayılıyordu ki; aşık olmamak pek de elde değildi.
İnanılmaz sempatik olması da, sempatik müzisyen profilini tamamlayabilecek tek şey olsa gerek; kendisine çığıran seyirciler için şarkılar çaldı, yavaş bir parçada dansa kalkan çiftlere sarıldı, konuştu da konuştu, ezanı duyduk bir ara ve eşlik edercesine doğaçlama yaptı...
İşte böyle de bir adamdı.

Kendisine eşlik eden adamların her biri de ayrı bir müzik dehasıydı belli ki: Basçı kontrbası ve bas gitarı arasında mekik dokuyor, trompetçinin elinde bir bakıyorsun gitar, bir bakıyorsun adını bilemediğimiz bir başka nefesli, baterist arkada kendini kaybetmiş...

Kısacası, karşımızda kendilerini çaldıkları müziğe adamış sempatik adamlar; böylesine güzel bir günde bu kadar güzel bir müzikle baş başa bırakılmış biz seyirci; mest olunmayacak gibi değildi.
Anlatmasam içimde kalırdı. :)

Patatesim var bir tane, o da oradaydı, ona söz verdim:
Bir gün bu adamla düet yapacağım, ve seni de onunla tanıştıracağım.
Düşünün, öyle büyük hayaller kurduran bir geceydi işte...



Jamie Cullum - All At Sea meteora86
(temsili)

6.7.11

İtalya!

Hala ailelerimizin böyle bir şeye nasıl göz yumduğunu anlayamıyorum,
ama kimseler tutmaya çalışmasın beni,
yarın İtalya'ya gidiyorum :)

Resimler ve hikayelerle döneceğime emin olabilirsiniz.

3.7.11

Döndüğümde

..dinlemeyi en çok sevdiğim insanların yeni hikayeler yazmış olduğunu görmek beni nasıl mutlu etti anlatamam.
Buradayım, ama sadece kısa bir süreliğine.
Asıl maceram birkaç güne başlıyor.
Birkaç yakın arkadaş, birkaç yeni ve büyülü şehir...