Sayfalar

yaz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yaz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10.7.14

Yeni Bir Başlangıç Yeni Bir İstikamet

Merhaba.

Buranın sakinliği, kendi üzerimdeki tıkanma ve genel olarak yaratamamanın verdiği durgunlukla daha tematik bir yöne doğru yola çıkmış bulunuyorum.
Şimdilik kendime sakladığım yazıları belki bir gün sizlerle de paylaşabilirim.
Daha güzeli, belki de siz kendi kendinize bir yerde denk gelirsiniz.

Burada da ara ara yazmaya devam edeceğim.
Hala okumaya devam eden ve bu habere üzülecek olan var mı bilmiyorum, ama varsa çok tatlısınız. Ve sizlere teşekkür ediyorum.
Her ne kadar yazmaya okunma beklentisiyle başlamasa da insan, yazdıklarına geri dönüp baktığında başkalarının da bunları okuduğunu düşünmek isterken buluyor kendisini.

İşte böyle şeyler.

Herkese mutlu Perşembe akşamları!

31.7.12

Copley


Soul Queen, originally uploaded by Indefinitely.
Boston'da her an bir yerlerde müzik yapılıyor.
Hele de şu sıralar -benim an itibariyle 1 saatlik uzaklıkta olduğum- şehir merkezinde resimdeki sahne kurulu duruyor ve yeterince şanslı olduğumuz geceler inanılmaz insanların performanslarını izleyebiliyoruz.
Tren kaçırma pahasına da olsa :)

4.7.12

Gitme Mevsimi

Yine o dönemdeyiz:
"Gitme Mevsimi"
Ben ve çevremdeki bir çok insanın kendini geliştirmek, kendini göstermek, kendini bulmak, kendini anlamak için "gittiği" mevsim.

Şimdiye dek çıkacağım en uzun yolculuk için bavul yapmam gerekiyor.
Şu an saat 20:23.
Uçağım yarın öğlen 12:00'de kalkıyor.
Evden sabah 07:00 gibi çıkmayı düşünüyoruz.
Asla istediğimiz zamanda evden çıkamadığımız için çıkışımız -en iyi ihtimalle- 07:30'u bulur diye düşünüyorum.
Bu bana, kabı olmayan su kütlelerinin yayıldığı gibi yayılmış olduğum odamı iki bavula sığdırmak için 10 saat 7 dakika bırakıyor.
Ben bu hesabı yapana kadar sürem 10 saat 4 dakikaya düştü bile.

Kendimden beklemediğim bir içsel panik, dışsal sakinlik içerisindeyim.
İçimde hiç durmak bilmeyen bir hortum var sanki. Bedenimin içindeki her şeyi savuruyor fakat derim öyle sert ki, içeride kısılı kalıyor. Dışarıdan baktığınızda ise uykulu ve huzurlu bir ben göreceksiniz.

Heyecanlanmamam saçma olurdu. Biliyorum.
Ne kadar uzun süredir yarın bineceğim uçağı beklediğimi beni azıcık tanıyan herkes bilir.
Yine de içime biraz daha hakim olabilmek isterdim.
Ya da en azından bavulumu toplayabilmek...

Derin bir nefes.

Ve işime dönüyorum.

Boston'dan bir isteğiniz var mı?

14.6.12

Where My Heart Is

Külahtaki dondurmalarımızdan beter eridiğimiz şu günlerde, her şey ayrı bir güzel.
Evet sürekli olarak sıcaktan şikayet eder haldeyim, evet huysuzum; ama gerçekten güzel günler geçirdim.

Nefis müzikler dinledim.
Nefis insanlarla bir aradaydım.
Öyle nefislerdi ki; yaptığım için beni en çok utandırabilecek hatalara karşı bana içtenlikle gülümseme gücü verebildiler.
Şimdi hepsine teker teker sımsıkı sarılasım var.

Ve tabii Dream.
Popo popoya yaşadık neredeyse, nasıl benden sıkılmıyor anlamıyorum :)

***

Bugün yaz programımın sorunsuz geçmesi için gereken son hamleyi de yapmış bulunuyorum.
Pasaportuma yeni bir vize basılıyor ve ben o vizeyle "yukarı yukarı ve uzağa"* gideceğim.
İniş yapacağım toprak parçasında benim gibi bir avuç insanla müzik yapacağım.
Gezeceğim, daha fazla müzik yapacağım, müzik dinleyeceğim, daha da fazla müzik yapacağım.

Daha kısa bir gelecekte de (yarın) aynı aktiviteleri gerçekleştireceğim: sevdiğim insanlarla, sevdiğim müziği paylaşmak.

Canımı sıkacak bir şeyler hep var, yok değil. Doğruya doğru, bir göbek dolusu sinirbozucu şey var hayatımda. Diyorum ya, huysuzum huysuz.
Ama son zamanlarda hayatımı bir köy yoluna benzetiyorum.
Arada sallanıyoruz, ve kayaları teğet geçiyoruz; ama gidiyoruz. Yolun kenarında kocaman ayçiçeği tarlaları uzanıyor ve camı biraz açıp derin bir nefes alınca, her şeyin yolunda olduğunu hatırlıyorum.
Yalnızca bu yazdan, ya da gelecek yıldan bahsetmiyorum. Bunların hepsi bu dolambaçlı yolun farklı etapları sadece. Ve bana gittiğim yere yaklaştığımı gösteren dev tabelalar...

Gittiğim yer ise ait olduğum, ve çok uzun süredir hasretini çektiğim bir yer.

Ve ne kadar huysuz olursam olayım,
çılgınca heyecanlandığımı ne sizden ne de kendimden saklayacağım!
Evet, evet, fazlasıyla heyecanlıyım.
:)

11.10.11

Hatırlamadığım

Yazın ortasında, anlatmayı en çok sevdiğim günlerden birinde, bir şarkı söylemiştim.
Bu şarkı söylemeyi en çok sevdiğim şarkıydı, ve onu o gün orada söylüyor olmamın pek de bir özelliği yoktu.
Ama o gün mucizevi bir şekilde o şarkıyı her zamankinden farklı söyledim, ve çok farklı, çok güzel bir hal aldı.
Çok heyecanlandığımı ve mutlu olduğumu hatırlıyorum.
Ama ne yaptığımı hatırlamıyorum.
Hiçbir fikrim yok.
Bir daha da o şarkıyı o günkü gibi söyleyemedim.
Halbuki çok güzeldi.
Ben de üzüle üzüle, buna üzülürüm.

Not: Bu pazar mutluluktan ölebilirim. Şaşırmayın.

26.7.11

The other sun.


The other sun. (FP!), originally uploaded by caĸə.
Hiç bitmesini istemediğim anlarla dolu bir yaz geçiriyorum; ve bitmesine aslında az kaldı..