Sayfalar

13.11.10

Jason Büyürken

Biz küçükken, Jason'la hiç durmadan kavga ederdik.
Çünkü Jason bencilin tekiydi.
O mutlu olmadığında, çevresindeki insanların mutlu olmasından nefret ederdi.
Eğer onun için değilse, hiçbir kutlama yapılmamalıydı.
Sırf canı sıkıldığı için beni rahatsız ve mutsuz ederdi; böylece o rahat ve mutlu olurdu.

Jason Dünya'nın ekseni gibiydi; Dünya ve üzerinde yaşayan bizler onun etrafında dönüyorduk.

Sadece birkaç yıl önce Jason benimle arkadaş olmayı kabul etti.
Ona kendimi nasıl kanıtladığımı ben de bilmiyorum.
Sıradışı birşeyler yapmış olmalıydım; çünkü Jason'ı etkilemek gerçekten zordu.
Sonuç olarak Jason ve ben arkadaş olmuştuk.
Bana üzüntülerini ve mutluluklarını anlatmaya başlamıştı; bazen ben de anlatırdım ama sadece bazen.
Zaman geçtikçe, birbirimize daha çok güvenir olduk.
Ben ona birbirimizden nefret ettiğimiz yıllarda anlatmadığım şeyleri anlatıyordum; o da kafasında cevaplayamadığı soruları bana soruyordu.
Zıt karakterlerimizin birbirini dengelediği, güzel bir arkadaşlık kurabildik.

***

Geçtiğimiz yıl, bugünlerde, Jason bencilliğini kaybetmeye başlıyordu.
Birisi onun güçlü egosuyla çevresine kurduğu duvarları yıkmaya başlamıştı.
Daha doğrusu; duvarları yıkan Jason'ın kendisiydi, çünkü duvarların arasına bir kapı yerleştirmeyi unutmuş ve içeri söz konusu birisini almak istediğinde çaresiz kalmıştı.

Jason bu bir yıl içerisinde; bu yazının başındaki "ben"in asla hayal bile edemeyeceği bir azimle bencilliğini yok ediyordu.
Kendisine sabitlediği Eksen'i bile o birisi ile kendisi arasına sabitlemeyi başarmıştı.
Jason bir başkası mutsuz olduğunda, mutsuz olmayı öğreniyordu.
İnsanların mutluluklarını çalmaya alışık olduğu halde, başkalarını mutlu etmeyi öğreniyordu.

Dün, Jason'ın ne kadar büyüdüğünü fark ettiğimde;
Jason ağlıyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder