Sayfalar

19.5.11

Kutular, Düşünceler, Vesaire

İçinde ısırılmış bir elmadan tutun da, ipek bir kaşkola kadar her türlü eşyanın olduğu bir kutu hayal edin.
Eski bir kutu değil bu, bir sandık da değil. Tahtadan, temiz, düz bir kutu.
Ağzına kadar dolu olduğunu, orasından burasından abuk subuk şeylerin taştığını hayal edin.

Son zamanlarda kafamın için bu kutudan ibaret işte.
Birbirinden bağımsız, farklı önem ve güzelliklerde, yüzlerce düşünce, binlerce kelime, çözülmesi gereken duygular ve hazmedilmesi gereken anılarla dolu.
Birçoğumuzun yaptığı -ve fark etmediği- gibi ben de tek bir saniye içinde birkaç farklı anı yaşıyorum.
Şu an, hem şu anı, hem geleceği, hem de geçmişi yaşıyorum.

Bir adım atarken; çoktan atmış olduğum adımları ve ileride atacağım adımları düşünüyorum. Hatta bu düşünmekten de öte bir şey. Hissetmek gibi. Yaşamak gibi işte.
Geçmişte yaptığım herşey bugünün bir parçası; ve bugün de gelecekte yapacağım şeylerin bir parçası gibi. Bu aslında tek bir eylem, tek bir hareket, tek bir adım; bir tane yaşam. Bir kere olup bitiyor gibi.
Bir kere olup bitiyor ya zaten.

Aslında düşündüğümüz kadar uzun değil.
Tek bir andan ibaret.
Şu andan,
ibaret.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder