Herşeyi son dakikaya bırakan bünyem, kahveye de tepki vermeyi bırakınca inceden bir ürperti içimi sarmadı değil.
Ufacık bir ev kedisine dönüşmek için çok geç diyorlar.
Düğün düğün dolaşıp yeni çifte atılan paraları toplayasım var.
Beni okutun yazan tişörtler giyesim var.
Şiir yazasım,
Şarkı yazasım,
Kitap yazasım var. Şunları yazmaktansa.
Film izleyesim, dizi izleyesim var.
Konsere gidesim var.
Uyuyasım var çok fena. Kahveyi sütlü içmeyi bırakmam mı gerekiyor?
Bugün geriye dönüp baktığımda geçtiğimiz senelerin yıkımları veya büyüleri ufacık gözüküyor.
Oran orantı yaptığımda bundan 20 sene sonra şu an çoktan unutulmuş; bu anın getirileri yalnızca bir deneyim olmuş bitmiş olacak.
Defterin üç beş sayfası - blogun bir iki iletisi için bu panik çok değil mi? diye düşündürüyor insanı.
Benimkisi iyinin kötünün savaşı değil de, bilmiyor olmanın verdiği bıkkınlık. Yetti bu kadar gizem gibi.
Haksız da değilim hani.
Ben ki başladığım kitabın son sayfasını okuyan bir Indefinitely'yim; bence şu birkaç aylık çilenin sonunu da bilmeye hakkım var? Ne dersiniz?
Kulaklığı takıp, müziği açıp, gözümü kapadığımda sanki hiçbir şey yokmuş gibi oluyor.
"I'm not sure if I belong here, my my..."
- Yes Sir Boss
Biraz her şey, biraz hiç bir şey... Mutlaka bir yerlerde bir kahve kokusu, sakin bir melodinin tatlı duygusu...
28.10.12
25.10.12
Easiest Girl Alive
Çikolata, müzik, kahve.
Kalbime giden yol bu üçünden geçiyor.
Bu kadar ucuz, bu kadar kolay bir kızım.
Utanırım sanıyorsunuz - utanmıyorum da.
Kalbime giden yol bu üçünden geçiyor.
Bu kadar ucuz, bu kadar kolay bir kızım.
Utanırım sanıyorsunuz - utanmıyorum da.
19.10.12
Bung bung bung bung bung bung
Öyle bir yerdeyim ki;
"Gerçekten istersin" felsefesiyle çok çok isteyip kocaman hayaller mi kursam;
Yoksa "Çok düşünürsem 'jinx' edeceğim" veya "Çok istersem ve olmazsa çok üzüleceğim" felsefelerinden birini seçip istediğim şeyleri çok düşünmesem mi
karar veremiyorum.
Bunu söylediğimde "Dalga mı geçiyorsun?" dedi Miles.
Hiç dalga geçmiyorum. Hakikaten böyle saçma bir hallerdeyim.
Uyuyup uyansam birileri benim için yapmam gereken herşeyi yapsa ve olsa istiyorum.
Ya da mesela zaman ben işlerimi bitirene kadar dursa?
"Please turn on your magic beam,
Mr. Sandman bring me a dream"
- The Chordettes
"Gerçekten istersin" felsefesiyle çok çok isteyip kocaman hayaller mi kursam;
Yoksa "Çok düşünürsem 'jinx' edeceğim" veya "Çok istersem ve olmazsa çok üzüleceğim" felsefelerinden birini seçip istediğim şeyleri çok düşünmesem mi
karar veremiyorum.
Bunu söylediğimde "Dalga mı geçiyorsun?" dedi Miles.
Hiç dalga geçmiyorum. Hakikaten böyle saçma bir hallerdeyim.
Uyuyup uyansam birileri benim için yapmam gereken herşeyi yapsa ve olsa istiyorum.
Ya da mesela zaman ben işlerimi bitirene kadar dursa?
"Please turn on your magic beam,
Mr. Sandman bring me a dream"
- The Chordettes
16.10.12
The Blabbery.
"Be the man of your words."
How wrong is it, of us, all of us to think that this sequence of words should mean "Keep your promises".
A man of words is the least trustable if you ask me.
I am one of those of their words; and let me tell you: words are sneaky.
They don't come when you expect them to do so.
And when they do come, most probably on an improper occasion, they never come alone.
They bring their friends. And families. And acquaintances. And enemies. And every other word.
So, then, when you want to put a period down, they pull it down with their weight, all of them, make it a comma, so they can keep coming.
Sometimes they don't even bother doing that. They keep coming after the period.
There is no stopping them. No way.
So, how can one possibly expect a man of his words to be trustworthy. How, when we all know that it's not really up to him to be trustworthy or not.
It's the words' choice.
It's a conviction, decided by words and applied by words.
Therefore,
he leaves, because the words have come to the conclusion it's better for him to leave. And there is no reason to blame him, because the words have made him come this way, anyway.
2.10.12
"Complicate to clarify"
The Story of the End of the Story
BY JAMES GALVIN
BY JAMES GALVIN
To keep from ending
The story does everything it can,
Careful not to overvalue
Perfection or undervalue
Perfect chance,
As I am careful not to do in telling.
By now a lot has happened:
Bridges under the water,
No time outs,
Sinewy voices from under the earth
Braiding and going straight up
In a faint line.
I modify to simplify,
Complicate to clarify.
If you want to know your faults, marry.
If you want to know your virtues, die.
Then the heroine,
Who resembles you in certain particulars,
Precipitates the suicide
Of the author, wretchedly obscure,
Of that slim but turgid volume,
By letting slip:
Real events don't have endings,
Only the stories about them do.
1.10.12
How the monologue ends:
"...But being
here was not out of my wildness – it was pure frustration, the will to skip the
unnecessary drills; ergo this unexpected waiting was evermore frustrating for
me. [pause] I must say the others
seemed fine waiting. Almost like they have been waiting for this their whole
life… Like this was going to be that climactic moment in their lives that would
give them the push to their resolution. It would give them a push aright, and
it would lead them right down that climax. Pathetic. [pause] Me? I personally didn’t want any of this. I thought I’d be
spared from it all, the whole drama – like they used to let me skip gym because
I’d tell them I had Ballistophobia. Fear of round objects, bullets, missiles.
Though accuracy was not a concern: The dumbass coach would eat up anything with
more than 10 syllables as a disease. Wild, huh? [pause] But this one? This one was supposed to be the easiest way
out. From it all, the whole drama. [points
her fingers to her head like a gun] BAM! And you’re out! And then even God does
not want to bother with you anymore. At least that was what they told me. [pause]
But here I am, waiting to meet the divine One, waiting for me to ask for
forgiveness and mercy. Even though I am not worthy of his forgiveness or his
mercy. What a narcissist. [Looks at the paper] What a bag of bullshit."
(by pipedreams)
(by pipedreams)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)