Sayfalar

7.1.10

But if you can hold on, hold on...

Hayatta her şeyin istediğimiz gibi olmayacağını daha ufacıkken öğreniyoruz. Ama buna rağmen hayal etmekten alı koyamıyoruz kendimizi. "Olsa ne güzel olurdu" ile başlıyor her şey, biri çıkıp "Neden olmasın?" desin diye bekliyoruz sonra. Biri mutlaka çıkıyor öyle, çıkmasa da kendi kendimize diyoruz. Yeterli gücü toplamak için gereğinden fazla zaman kaybediyoruz, ama ilk adım atılıyor bir şekilde. İki atılıyor, sonra üç. Dört, beş gidiyor bir yerlere, gittiği kadar. Bazen hakikaten alıp başını gidiyor, kendimiz de şaşırıyoruz.
Bu sefer ikinci bir olay için hayaller kurmaya başlıyoruz. Kimse yapma etme demiyor tabi. Bir hayal gerçekleşti mi, onun en başta bir hayal olduğunu ve gerçekleşemeyeceği ihtimali olduğunu unutuyoruz. Ne kadar nadir bulunduğunu unutuyoruz. Hele de hayal kırıklığına az uğramışsak hayatta, hayalperestliğimiz bizi asla rahat bırakmıyor. Hayal etmeye devam ediyoruz, bir umut etme hali sarıyor, karşı koyamıyoruz.
İşte birinci, ikinci hayal derken öyle bir noktaya geliyoruz ki her şey mümkün, her şey olabilir geliyor.

Sakın yanlış anlamayın, bence de her şey mümkün ve her şey olabilir.
Bir yıldızın parlaması ne kadar mümkünse, sönmesi de o kadar mümkün mesela.

Kendi başımıza kurduğumuz ütopyada çiçek toplarken buluyoruz kendimizi.
Hayatın gerçekleri de tam orada buluyor bizi.
Ve tüm o umutlarla kurduğumuz ütopya, o dünya, o ev; bir rüzgara kapılıp çok uzaklara gidiyor. Kalakalıyoruz, inanamıyoruz. Sanki gerçek o yarattığımız dünyaymış da, onu alıp götüren bu rüzgar yalanmış gibi geliyor. "Neden?" diyoruz kendi kendimize..
Kimse çıkıp "Neden olmasın?" demiyor tabii.
Biz de yediremiyoruz kendimize söylemeyi..

***

Son iki gündür yalnızlığımı paylaştığım şarkı:

All These Things That I've Done - The Killers

"Another head aches, another heart breaks
I am so much older than I can take
And my affection, well it comes and goes
I need direction to perfection,
No, no, no, no..

...

I got soul but I'm not a soldier.."

1 yorum:

  1. Hayaller olmasa burda olmazdık ki... Ne sen, ne ben, ne de o. (O kim bilmiyorum, seç beğen al :D) Hayal kurmek iyidir, hayatın gerçekleri nası çekilir sonra?

    Ne diycem sana, bi gün geriye dönüp baktığında, "ne kadar çok şey başarmışım" diceksin ve püf diye uçmuş hayallerin hiçbir önemi kalmayacak, çünkü öyle bir ev kurmuş olacaksın ki kendine, temelleri sağlam, göğe dimdük yükselen (ve de mavi-keh keh)!...

    Neden olmasın diycem sana....

    YanıtlaSil