Sayfalar

3.1.10

Tesadüfler

Şu tesadüfler de olmasa, ne kadar renksiz olurdu hayat.
Siyah beyaz hayatlarımızın içinde ufacık ama sımsıcacık parlamıyor mu tesadüfler?
Ufacık ve rengarenk...
Hele benim hayatımda, günün yarısı tesadüflerle geçiyor. İyi ya da kötü, beklenen ve beklenmeyen tesadüfler.
Belki dağınık olduğum için, belki de etrafımdaki şeylere olması gerektiği gibi dikkat etmediğim için.
Ama tesadüflere sebep aramak da ayrı bir hata olur sanırım.
Oldukları gibi kalmalılar.
Öylece.. Büyülü...

Peki fizik lab'i gibi can sıkıcı yükümlülüklerim varken -ki gerçekten bir an önce ona dönmeliyim yoksa yarın sabah data table'ın çizgileri sol yanağımda uyanacağım- ne tesadü ve rengi diye düşünüyor olabilirsiniz; ama paylaşmadan edemedim:

Her haftasonu olduğu gibi bu haftasonuda D&R'a Uykusuz'umu ve Penguen'imi almaya gittim.
(evet, ikisini de takip ediyorum, evet lanet olsun. ama Bahadır Baruter'in çizimlerini en az Ersin Karabulut'un hikayelerini sevdiğim kadar seviyorum. tutamıyorum kendimi. elim ikisine de gidiyor ne yaparsınız. neyse konuya dönelim..)
İçeri girdiğim anda hemen girişteki fırsat bölümüne bir göz attım, ve ne göreyim, ikili albüm paketleri, tek albüm fiyatına satılıyor. Ve öyle uyduruk şeyler de değil.
Daha bu sabah "Go-Get-The-Album-List"imi temize çekmiştim ve listede en tepedeki ismin iki tane fırsat paketi olduğunu gördüğümde kalbim deli gibi çarpmaya başladı tabii.
Ama yeterli param olmadığı için (gazeteler ucuz tabi, nerden bileyim ben böyle bir şey olduğunu 10tl var cebimde) heycanımı bastırıp kendimi gazetelerin oraya attım. Gazetelerimi alıp geri dönerken de yeni kitaplar da ne var ne yok diye bakmaktan alamadım kendimi. Daha önce de gördüğüm bir kaç romanın yanında beni şoktan şoka sokan bir kitap duruyordu:
Malcom Gladwell'in "The Outliers"ı.
Peki bu kitabın önemi ne mi? Dönem ödevi için seçtiğim kitap oluyor kendileri. Kütüphanedeki tek kopyası bende; bende, bende olmasına da; sürekli olduğu gibi bu seferde yeniletmek için geç kalmıştım. Ve bütün haftasonu "kitabı uzunca bir süre bulamamak riskini alıp geri bırakmak ve sonra almak" ya da "geç kaldığımı itiraf edip cezamı çekmek" seçenekleri arasında gidip gelmiştim. Ama tesadüfe bakın ki sonunda Türkiye'ye gelmiş ve dört kopyasını benim her haftasonu uğradığım D&R'a bahşetmişti...
Param ona da yetmiyordu ama bu hikaye annemi otoparktan çağırmaya ve kredi kartını kullanmama değerdi.
Tam gazeteleri ve kitabı öderken, nefsime hakim olamayıp o gördüğüm ikili paketlerden bir tanesini de kasaya getirmem cabası...

Şimdi fizik lab'imi yüzümdeki kocaman gülümsemeyle yazıyorsam, iyi bir nedenim olduğunu biliyorsunuz!

Diyorum ya;
Ah şu tesadüfler de olmasa...

2 yorum:

  1. bize de uğrasa şu tesadüfler arada.... :D gerçi tesadüfe uğruyo muyum, orası evet, mesela yılbaşını tesadüfen türküyle aynı otelde geçirmiş olmamız... ama "karma comes back around" demişler, birine kötülük etmişim demek ki ki tesaüfen bütün fizik ödevleri bugüne yığılmış...

    Hadi hayırlısı :D

    YanıtlaSil
  2. Alakaya maydanoz, salatalık, turşu, liman ama Remzide kaç aydır bulunuyordu; istesen alırdık sana. Yatılı insanın okul dışında en çok uğradığı yer Remzi ya, yeni gelen ne varsa biliyorum. :)

    YanıtlaSil